English    Türkçe    فارسی   

1
1573-1582

  • Bu bülbül değil, ateş canavarı! Onun aşkıyla bütün kötü şeyler, kendisine hoş gelmekte!
  • این چه بلبل این نهنگ آتشی است ** جمله ناخوشها ز عشق او را خوشی است‌‌
  • Güle âşık, hâlbuki esasen kendisi gül, kendisine âşık, kendi aşkını aramakta!”
  • عاشق کل است و خود کل است او ** عاشق خویش است و عشق خویش جو
  • İlâhî akıl kuşlarının kanatlarının evsafı
  • صفت اجنحه‌‌ی طیور عقول الهی‌‌
  • Can dudusunun hikâyesi de bu çeşittir. Fakat nerede kuşlara mahrem olan kişi? 1575
  • قصه‌‌ی طوطی جان زین سان بود ** کو کسی کو محرم مرغان بود
  • Nerede zayıf ve suçsuz bir kuş ki onun içine Süleyman, askeriyle ordu kurmuş olsun!
  • کو یکی مرغی ضعیفی بی‌‌گناه ** و اندرون او سلیمان با سپاه‌‌
  • Şükür yahut şikâyetle feryat edince yere, göğe zelzeleler düşsün!
  • چون بنالد زار بی‌‌شکر و گله ** افتد اندر هفت گردون غلغله‌‌
  • Her demde ona Tanrı’dan yüz mektup, yüz haberci erişsin; o bir kere “Ya Rabbi” deyince Hak’tan altmış kere “Lebbeyk” sesi gelsin!
  • هر دمش صد نامه صد پیک از خدا ** یا ربی زو شصت لبیک از خدا
  • Hatası, Tanrı indinde ibadetten daha iyi olsun; küfrüne nispetle bütün halkın imanı değersiz kalsın!
  • زلت او به ز طاعت نزد حق ** پیش کفرش جمله ایمانها خلق‌‌
  • Öyle kişiye her nefeste hususi miraç vardır. Tanrı, onun tacının üstüne yüzlerce hususi taç koyar. 1580
  • هر دمی او را یکی معراج خاص ** بر سر تاجش نهد صد تاج خاص‌‌
  • Cismi topraktadır, Canı Lâmekân Âleminde, O Lâmekân Âlemi, saliklerin vehimlerinden üstündür. (vehimlere sığmaz.)
  • صورتش بر خاک و جان بر لامکان ** لامکانی فوق وهم سالکان‌‌
  • O Lâmekân Âlemi, vehmine gelen bir âlem olmadığı gibi hayaline de doğmaz. (ne idrak edebilirsin, ne tahayyül !)
  • لامکانی نه که در فهم آیدت ** هر دمی در وی خیالی زایدت‌‌