English    Türkçe    فارسی   

2
1906-1915

  • Fakat sükût ederek kızgın göründüm. Hiçbir şey söylemeksizin kafama vurmaya başladın.
  • لیک خامش کرده می‏آشوفتی ** خامشانه بر سرم می‏کوفتی‏
  • Başım sersemleşti, aklım gitti. Hele benim bu başım. Zaten aklı da kıt!
  • شد سرم کالیوه عقل از سر بجست ** خاصه این سر را که مغزش کمتر است‏
  • Ey yüzü de güzel, işi de güzel adam, affet. Deliliğimden söylediğim sözleri bağışla!
  • عفو کن ای خوب روی خوب کار ** آن چه گفتم از جنون اندر گذار
  • Atlı “Eğer ben, bunu biraz çıtlatsaydım derhal yüreğin su kesilir, ödün patlardı.
  • گفت اگر من گفتمی رمزی از آن ** زهره‏ی تو آب گشتی آن زمان‏
  • Yılanı anlatsaydım, korkudan canın çıkıverirdi. 1910
  • گر ترا من گفتمی اوصاف مار ** ترس از جانت بر آوردی دمار
  • Mustafa “Canınızdaki düşmanı size, olduğu gibi anlatsam.
  • مصطفی فرمود اگر گویم به راست ** شرح آن دشمن که در جان شماست‏
  • Yiğitlerin bile ödü patlar.. ne yol yürümeğe takatları kalır, ne bir işin tasasına düşerler!
  • زهره‏های پر دلان هم بر درد ** نه رود ره نه غم کاری خورد
  • Ne kimsenin gönlünde niyaz etmeğe kudret kalır, ne tenin de oruç tutmaya, namaz kılmaya kuvvet” buyurdu.
  • نه دلش را تاب ماند در نیاز ** نه تنش را قوت روزه و نماز
  • Bunu duyan, kedi önündeki sıçan gibi yok olur; kurt önündeki kuzu gibi mahvolur..
  • همچو موشی پیش گربه لا شود ** همچو بره پیش گرگ از جا رود
  • Ne uyku uyuyabilir, ne yemek yiyebilir. Onun için ben sizi, bunu söylemeden terbiye etmekte, yetiştirmekteyim. 1915
  • اندر او نه حیله ماند نه روش ** پس کنم ناگفته تان من پرورش‏