Ham meyveler, daha iyice yapışmıştır, oradan kolay kolay kopmazlar. Çünkü ham meyve köşke, saraya lâyık değildir ki.
سخت گیرد خامها مر شاخ را ** زانک در خامی نشاید کاخ را
Fakat oldu da tatlılaştı, dudağı ısırır bir hale geldi mi artık dallara iyi yapışmaz, hemen düşüverir.1295
چون بپخت و گشت شیرین لبگزان ** سست گیرد شاخها را بعد از آن
O baht ve ikbal yüzünden adamın ağzı tatlılaştı mı insana bütün cihan mülkü soğuk gelir.
چون از آن اقبال شیرین شد دهان ** سرد شد بر آدمی ملک جهان
Bir şeye sımsıkı yapışmak, bir şeyde taassup göstermek hamlıktır. Sen ana karnında çocuk halindeyken işin gücün ancak kan içmeden ibarettir.
سختگیری و تعصب خامی است ** تا جنینی کار خونآشامی است
Söylenecek bir şey daha kaldı ama ben söylemeyeceğim, sana onu Ruhulkudüs bensiz söylesin.
چیز دیگر ماند اما گفتنش ** با تو روح القدس گوید بی منش
Hayır hayır… Ruhulkudüs değil, sen kendin, kendi kulağına söylersin… Orada hakikatte ne ben varım, ne benden başkası, sen de bensin zaten canım efendim!
نه تو گویی هم بگوش خویشتن ** نه من ونه غیرمن ای هم تو من
Bu rüyaya benzer. Uykuya daldın mı kendinden geçer, fakat yine kendinden kendine gelmiş olursun.1300
همچو آن وقتی که خواب اندر روی ** تو ز پیش خود به پیش خود شوی
Kendini duyar, dinler de senden başka gizli bir adam rüyada sana söz söylüyor sanırsın.
بشنوی از خویش و پنداری فلان ** با تو اندر خواب گفتست آن نهان
A güzelim yoldaşım, sen alelâde tek bir adam değilsin ki. Sen bir âlemsin, sen bir derin denizsin.
تو یکی تو نیستی ای خوش رفیق ** بلک گردونی ودریای عمیق
O senin muazzam varlığın yok mu. O belki dokuz yüz kattır. O, dibi, kıyısı bulunmayan bir denizdir, yüzlerce âlem, o denize dalar gark olup gider.
آن تو زفتت که آن نهصدتوست ** قلزمست وغرقه گاه صد توست