- Halktan çekilmişti, fakat huyunun kötülüğünden değil… Kadından da ayrılmıştı, erkekten de, fakat ikilik korkusuyla değil!
- منقطع از خلق نه از بد خوی ** منفرد از مرد و زن نه از دوی
- Halka şefkat gösterirdi, su gibi faydalıydı, onlara güzel bir şefaatçiydi, duası da Allah tarafından kabul edilirdi.
- مشفقی خلق و نافع همچو آب ** خوش شفعیی و دعااش مستجاب
- Daima iyiyi de esirgerdi, kötüyü de… Herkese karşı anadan daha iyi babadan daha düşkün ve muhabbetliydi.
- نیک و بد را مهربان و مستقر ** بهتر از مادر شهیتر از پدر
- Peygamber: “Ey ulular, ben size baba gibi şefkat ederim, sizi babanız gibi severim.
- گفت پیغامبر شما را ای مهان ** چون پدر هستم شفیق و مهربان
- Çünkü siz benim cüz’lerimsiniz. Neden cüz’ü külden ayırırsınız?” demiştir. 1935
- زان سبب که جمله اجزای منید ** جزو را از کل چرا بر میکنید
- Cüz, külden ayrıldı mı bir işe yaramaz. Tenden bir uzuv kesildi mi o uzuv, murdar olur.
- جزو از کل قطع شد بی کار شد ** عضو از تن قطع شد مردار شد
- Tekrar aslına ulaşmazsa ölür kalır, candan haberi bile olmaz.
- تا نپیوندد بکل بار دگر ** مرده باشد نبودش از جان خبر
- Oynasa, hareket etse bile bu, onun diriliğine delil olamaz. Senin kesilen uzvun da bir müddet oynar, hareket eder.
- ور بجنبد نیست آن را خود سند ** عضو نو ببریده هم جنبش کند
- Cüz, külden ayrılırsa bir tarafa gider, kaybolur, kül de noksan kalır. Fakat bu bahsettiğimiz kül o noksan kalan kül değildir.
- جزو ازین کل گر برد یکسو رود ** این نه آن کلست کو ناقص شود
- O küllün kesilmesi, ulanması söze sığmaz ama misal için (zaruri olarak) nâkıs bir şey söylüyoruz. 1940
- قطع و وصل او نیاید در مقال ** چیز ناقص گفته شد بهر مثال
- Dekukî hikâyesine dönüş
- بازگشتن به قصهی دقوقی