Sen, gönlü ölmüş bilirsin... Hangi yüzle yüzünü göklere tutuyorsun?”
با کدامین روی چون دلمردهای ** روی سوی آسمانها کردهای
Bu hâdise yüzünden şehre bir velveledir düştü. O Müslümansa,
غلغلی در شهر افتاده ازین ** آن مسلمان مینهد رو بر زمین
“Yarabbi, bu kulunu rezil etme. Kötülük yaptıysam bile sırrımı halka açma.
کای خدا این بنده را رسوا مکن ** گر بدم هم سر من پیدا مکن
Biliyorum, uzun gecelerde yüzlerce tazarrula sana niyaz edip durdum.
تو همیدانی و شبهای دراز ** که همیخواندم ترا با صد نیاز
Halka karşı bunun hiçbir kadri, hiçbir kıymeti yok, onlar bilmez bunu; fakat senin yanında aydın bir mum gibi… Sana aşikâr ” diye niyaz etmekte, yüzünü yerlere vurmaktaydı.2375
پیش خلق این را اگر خود قدر نیست ** پیش تو همچون چراغ روشنیست
Davud aleyhisselâm’ın iki hasmın da sözlerini dinlemesi ve dâva edileni sorguya çekmesi
شنیدن داود علیه السلام سخن هر دو خصم وسال کردن از مدعی علیه
Davut Peygamber, evinden dışarı çıkınca “Bu ne, ne var, ne oldu” dedi.
چونک داود نبی آمد برون ** گفت هین چونست این احوال چون
Dâvacı dedi ki: “Ey Allah’ın peygamberi, imdat et. Öküzüm, bu adamın evine girmiş,
مدعی گفت ای نبی الله داد ** گاو من در خانه او در فتاد
O da onu kesmiş. Neden benim öküzümü kesmiş sor da söylesin.”
کشت گاوم را بپرسش که چرا ** گاو من کشت او بیان کن ماجرا
Davut, “Ey kerem sahibi, neden sana haram olan o öküzü kestin?
گفت داودش بگو ای بوالکرم ** چون تلف کردی تو ملک محترم