- Köylü, her yıl “Ne vakit geleceksin. Kış gelip çattı” der,
- او بهر سالی همیگفتی که کی ** عزم خواهی کرد کامد ماه دی
- O da “Bu yıl filan yerden konuk geldi.
- او بهانه ساختی کامسالمان ** از فلان خطه بیامد میهمان
- Müsaade edin de gelecek yıl, işten, güçten kurtulursam gelirim” der,
- سال دیگر گر توانم وا رهید ** از مهمات آن طرف خواهم دوید
- Köylü “ Ailem, ey kerem sahibi, çoluğunu, çocuğunu bekleyip duruyor” diye karşılık verirdi.
- گفت هستند آن عیالم منتظر ** بهر فرزندان تو ای اهل بر
- Her yıl leylek gelince köylü de gelir, şehirlinin evine konardı. 250
- باز هر سالی چو لکلک آمدی ** تا مقیم قبهی شهری شدی
- Şehirli, her yıl altınından, malından köylüye harceder, onun üstüne kanat gererdi.
- خواجه هر سالی ز زر و مال خویش ** خرج او کردی گشادی بال خویش
- Nihayet son defa o yiğit köylü, tam üç ay şehirliye misafir oldu, o da, ona sabah akşam sofra yaydı, yedirdi, içirdi.
- آخرین کرت سه ماه آن پهلوان ** خوان نهادش بامدادان و شبان
- Köylü, utanıp yine “Efendim, kaç keredir vadettin, beni kaç kere beni kaç keredir aldattın bu, niceyedir?” dedi.
- از خجالت باز گفت او خواجه را ** چند وعده چند بفریبی مرا
- Şehirli dedi ki: “Canım da, bedenim de buluşmayı isteyip duruyor ama her hareket, onun takdiriyle.
- گفت خواجه جسم و جانم وصلجوست ** لیک هر تحویل اندر حکم هوست
- İnsan yelkenli gemiye benzer. Rüzgârı estiren bakalım onu ne yana sürecek?” 255
- آدمی چون کشتی است و بادبان ** تا کی آرد باد را آن بادران