- Zahmetsiz ve sayıya gelmez bir rızık ara da Cebrail sana cennetten elma getirsin. 2540
- روزی بیرنج جو و بیحساب ** کز بهشتت آورد جبریل سیب
- Hatta bahçıvanın lâflarıyla başın ağrımadan ekmek zahmetine düşmeden cennetin sahibinden rızıklanasın.
- بلک رزقی از خداوند بهشت ** بیصداع باغبان بی رنج کشت
- Çünkü ekmekteki fayda ve lezzet, Allah ihsanıdır. Dilerse sana o faydalı kabuğu, yani ekmeği vasıta etmeksizin de verir.
- زانک نفع نان در آن نان داد اوست ** بدهدت آن نفع بی توسیط پوست
- Ekmeğin sureti, ekmekteki faydaya, zevk ve lezzete bir sofradır. Fakat sofrasız ekmek yemek, velinin harcıdır.
- ذوق پنهان نقش نان چون سفرهایست ** نان بی سفره ولی را بهرهایست
- Can rızkını senin Davud’un olan şeyhin himmeti olmadıkça nasıl olur da çalışıp çabalamayla elde edebilirsin?
- رزق جانی کی بری با سعی و جست ** جز به عدل شیخ کو داود تست
- Nefis şeyhle adım attığını, ona uyduğunu görürse zorla sana râm olur. 2545
- نفس چون با شیخ بیند کام تو ** از بن دندان شود او رام تو
- Öküz sahibi de Davud’un sözünü anlayınca râm oldu.
- صاحب آن گاو رام آنگاه شد ** کز دم داود او آگاه شد
- Şeyh sana dost oldu mu avda aklın, köpek nefse galip olur.
- عقل گاهی غالب آید در شکار ** برسگ نفست که باشد شیخ یار
- Nefis, yüzlerce hile, Hud’a sahibi bir ejderhadır. Fakat şeyhin yüzü, o ejderhanın gözüne karşı tutulan bir zümrüttür.
- نفس اژدرهاست با صد زور و فن ** روی شیخ او را زمرد دیده کن
- Öküz sahibini zebun etmek istersen onu eşekler gibi bizle, o tarafa sür be hoyrat adam!
- گر تو صاحب گاو را خواهی زبون ** چون خران سیخش کن آن سو ای حرون