- Bu sözlerden gönlü dertlendi, kızgınlıkla elini, Hâris’in elinden çekti.
- دست خود خشمین ز دست او کشید ** چون ز گفت اوش درد دل رسید
- Göğsünü döverek kaçıp gitti; o biçarelerin kanını da bu hileyle döktü. 4050
- سینهاش را کوفت شیطان و گریخت ** خون آن بیچارگان زین مکر ریخت
- O, bunca âlemi yıktı, harap etti de sonra “Ben sizden değilim” dedi.
- چونک ویران کرد چندین عالم او ** پس بگفت این بری منکم
- Meleklerin heybetini görünce Hâris’in göğsüne bir yumruk aşk edip yere yıktı, kaçıverdi!
- کوفت اندر سینهاش انداختش ** پس گریزان شد چو هیبت تاختش
- Nefisle Şeytan, ikisi de birdir… Surette kendisini iki gösterdi.
- نفس و شیطان هر دو یک تن بودهاند ** در دو صورت خویش را بنمودهاند
- Melekle akıl da birdir, himmeti var da onun için iki suret oldu.
- چون فرشته و عقل کایشان یک بدند ** بهر حکمتهاش دو صورت شدند
- İçinde, aklı alan, cana da düşman, dine de düşman olan böyle bir düşmanın var. 4055
- دشمنی داری چنین در سر خویش ** مانع عقلست و خصم جان و کیش
- Bir an kertenkele gibi saldırır… Derken hemencecik bir deliğe kaçıverir.
- یکنفس حمله کند چون سوسمار ** پس بسوراخی گریزد در فرار
- Gönlün de nice delikler var. Her delikten baş çıkarıp durmada!
- در دل او سوراخها دارد کنون ** سر ز هر سوراخ میآرد برون
- Şeytanın insanlardan gizlenmesine, bir deliğe girip saklanmasına “Hunus” derler.
- نام پنهان گشتن دیو از نفوس ** واندر آن سوراخ رفتن شد خنوس