- Her peygamberin dünyada yüzü pektir, bir tek binici olduğu halde padişahların ordularına saldırır, onları ezer, bozar!
- هر پیمبر سخترو بد در جهان ** یکسواره کوفت بر جیش شهان
- Bir şeyden korkmaz, gamlanmaz; bu yüzden de hiçbir şeyden yüz çevirmez… Tek başına bütün dünyayı mağlûp eder.
- رو نگردانید از ترس و غمی ** یکتنه تنها بزد بر عالمی
- Taşın yüzü pektir, gözü tok… Dünya dolusu kerpiç olsa korkmaz.
- سنگ باشد سخترو و چشمشوخ ** او نترسد از جهان پر کلوخ
- Çünkü kerpiç, kerpiççi tarafından o hale konmuştur, taşıysa Allah yapmıştır, ondan dolayı serttir, katıdır!
- کان کلوخ از خشتزن یکلخت شد ** سنگ از صنع خدایی سخت شد
- Koyunlar, sayıya sığmayacak kadar çok olsa kasap, onların çokluğundan korkar mı hiç? 4145
- گوسفندان گر برونند از حساب ** ز انبهیشان کی بترسد آن قصاب
- Hepiniz de çobansınız… Peygamber de çobandır. Halka gelince sürüye benzer… Peygamber, onların çobanıdır, onları sürer durur.
- کلکم راع نبی چون راعیست ** خلق مانند رمه او ساعیست
- Çoban koyunlarla savaşa girişmekten korkmaz… bilâkis onları soğuktan, sıcaktan korur.
- از رمه چوپان نترسد در نبرد ** لیکشان حافظ بود از گرم و سرد
- Kızar, kahreder de koyunlara bağırırsa bu bağırışı sevgisindendir, hepsini de sever de ondan bağırır!
- گر زند بانگی ز قهر او بر رمه ** دان ز مهرست آن که دارد بر همه
- Her an yeni bir talih kulağıma söyleyip duruyor: Seni gamlandırsam bile gamlanma!
- هر زمان گوید به گوشم بخت نو ** که ترا غمگین کنم غمگین مشو
- Ben, seni kötü gözlerden gizlemek için gamlandırırım. 4150
- من ترا غمگین و گریان زان کنم ** تا کت از چشم بدان پنهان کنم