- Her durağın, her konağın şehri de yok ki bir gönül sahibi onunla kanatlanıp uçsun” dedi.
- شرح و حد هر مقام و منزلی ** که بپر زو بر پرد صاحبدلی
- O kâfirler Allah’ın kitabını da bu çeşit kınadılar.
- چون کتاب الله بیامد هم بر آن ** این چنین طعنه زدند آن کافران
- “Bu esatirden eski masallardan ibaret… Öyle derin bahisler, yüce hakikatleri eşelemeler yok, bunda.
- که اساطیرست و افسانهی نژند ** نیست تعمیقی و تحقیقی بلند
- Bunu küçücük çocuklar bile anlar. Kabul edilecek yahut edilmeyecek emirlerden nehiylerden ibaret.
- کودکان خرد فهمش میکنند ** نیست جز امر پسند و ناپسند
- Yusuf, Yusuf’un büklüm, büklüm zülüfleri… Yakup, Zeliha, Zeliha’nın derdi… 4240
- ذکر یوسف ذکر زلف پر خمش ** ذکر یعقوب و زلیخا و غمش
- Hep bunlar değil mi? Bunları herkes anlar, bilir. Nerede bir söz ki akıl, onu idrak edemesin de hayretlere düşsün” dediler.
- ظاهرست و هرکسی پی میبرد ** کو بیان که گم شود در وی خرد
- Allah’ta dedi ki: “Eğer bu sana kolay görünüyorsa bu çeşit kolay, basit bir sure söyleyiver.
- گفت اگر آسان نماید این به تو ** این چنین آسان یکی سوره بگو
- Cinlerinize, insanlarınıza kudret ve sanat sahibi olanlarınıza söyleyin de ehemmiyetsiz gördüğünüz ayetler gibi bir ayet meydana getirsinler!”
- جنتان و انستان و اهل کار ** گو یکی آیت ازین آسان بیار
- Mustafa aleyhisselâm’ın “Kur’an’ın zahiri var, bâtını var, bâtının da yedinci bâtına kadar bâtını var” hadisinin tefsiri
- تفسیر این خبر مصطفی علیه السلام کی للقران ظهر و بطن و لبطنه بطن الی سبعة ابطن
- Bil ki Kur’an’ın bir zahiri var… Zahirin de gizli ve pek kuvvetli bir de içyüzü var.
- حرف قرآن را بدان که ظاهریست ** زیر ظاهر باطنی بس قاهریست
- O bâtının bir bâtını, onun da bir üçüncü bâtını var ki onu akıllar anlayamaz, hayran kalır. 4245
- زیر آن باطن یکی بطن سوم ** که درو گردد خردها جمله گم