- Kendine gel… Ağzını yum; fitne, dudaklarını açtı… Kuru sözlere giriş, doğrusunu Allah daha iyi bilir!
- هین دهان بر بند فتنه لب گشاد ** خشک آر الله اعلم بالرشاد
- İyi anlayanları kötü hayallere düşmeleri
- ذکرخیال بد اندیشیدن قاصر فهمان
- Bu hikâye sone ermeden hasetçilerden bir kötü dumandır geldi.
- پیش از آنک این قصه تا مخلص رسد ** دود و گندی آمد از اهل حسد
- Ben, bundan korkmam ama bu tekme, belki bir gönlü saf kişinin ayağını çeler.
- من نمیرنجم ازین لیک این لگد ** خاطر سادهدلی را پی کند
- O Hakîmi Gaznevî, perde ardında kalanlara ne güzel manevi bir misal getirdi.
- خوش بیان کرد آن حکیم غزنوی ** بهر محجوبان مثال معنوی
- Sapıklar, Kur’an’da sözden, lâftan başka bir şey görmezlerse şaşılmaz ki 4230
- که ز قرآن گر نبیند غیر قال ** این عجب نبود ز اصحاب ضلال
- Körün gözüne, nurlarla dolu güneşin ışıkları gelmez de yalnız bir hararet gelir.
- کز شعاع آفتاب پر ز نور ** غیر گرمی مینیابد چشم کور
- Göbekli biri, ansızın eşek yurdundan şunu, bunu kınayan karılar gibi baş çıkararak,
- خربطی ناگاه از خرخانهای ** سر برون آورد چون طعانهای
- “Bu söz, yani Mesnevi, aşağılık bir söz… Peygamber’in hikâyesi ona uymayı anlatıp durmakta.
- کین سخن پستست یعنی مثنوی ** قصه پیغامبرست و پیروی
- Bunda öyle velilerin at koşturdukları makamlara ait yüce bahisler, yüksek şeyler yok…
- نیست ذکر بحث و اسرار بلند ** که دوانند اولیا آن سو سمند
- Dünyadan ve Allah’tan başka her şeyden kesilmeden tut da yokluk makamına kadar derece derece, mertebe mertebe Allah’a ulaşıncaya kadar 4235
- از مقامات تبتل تا فنا ** پایه پایه تا ملاقات خدا