- Velinin dağa kaçmaya ihtiyacı yoktur ki… Gök tayı bile onun ardından koşar, ayağından yüzlerce nal sökülür, düşer de yine de izine yetişemez!
- حاجتش نبود به سوی که گریخت ** کز پیش کرهی فلک صد نعل ریخت
- Gökyüzü bile döndü dolaştı da o canın tozuna erişemedi… Bu yüzden de yaslandı, gök elbiselere büründü!
- چرخ گردید و ندید او گرد جان ** تعزیتجامه بپوشید آسمان
- Hani zahiren peri gözden gizlidir ya… İnsan, perilerden daha gizlidir. 4255
- گر به ظاهر آن پری پنهان بود ** آدمی پنهانتر از پریان بود
- Akıllıya göre insan, gizli olan periye nazaran yüz kat daha gizli!
- نزد عاقل زان پری که مضمرست ** آدمی صد بار خود پنهانترست
- Akıllıya nazaran insan bu kadar gizli olunca gayb âlemindeki seçilmiş insan nasıl olur?
- آدمی نزدیک عاقل چون خفیست ** چون بود آدم که در غیب او صفیست
- Velîlerle velilerin sözleri Musa’nın aşasıyla İsa’nın afsununa benzer
- تشبیه صورت اولیا و صورت کلام اولیا به صورت عصای موسی و صورت افسون عیسی علیهما السلام
- İnsan, Musa’nın asasına benzer, İsa’nın afsunu gibidir.
- آدمی همچون عصای موسیاست ** آدمی همچون فسون عیسیاست
- Müminin kalbi, adalet sahibi olan ve yardım dilenen Allah elindedir. Allah’ın iki parmağı arasındadır.
- در کف حق بهر داد و بهر زین ** قلب مومن هست بین اصبعین
- Asa, görünüşte bir sopadan ibarettir ama ağzını açtı mı bütün varlık, ona bir lokmadır. 4260
- ظاهرش چوبی ولیکن پیش او ** کون یک لقمه چو بگشاید گلو
- İsa’nın afsunundaki harfe, sese bakma. Ondan, ölüm bile kaçıyor, sen ona bak!
- تو مبین ز افسون عیسی حرف و صوت ** آن ببین کز وی گریزان گشت موت
- Afsunda ki o ehemmiyetsiz, o değersiz sözlere bakma, o afsunla ölünün sıçrayıp oturuşunu seyret.
- تو مبین ز افسونش آن لهجات پست ** آن نگر که مرده بر جست و نشست