- Fakat ondan daha Firavun birisi zuhur etti. Onu da yuttu, hilesini de! 965
- لیک ازو فرعونتر آمد پدید ** هم ورا هم مکر او را در کشید
- O bir ejderha idi, asâ da bir ejderha oldu. Bu, onu Allah tevfikiyle sömürüp yutuverdi!
- اژدها بود و عصا شد اژدها ** این بخورد آن را به توفیق خدا
- El üstünde el var… Nereye kadar bu. Ta son erişilecek menzile, ta Allah’a kadar!
- دست شد بالای دست این تا کجا ** تا بیزدان که الیه المنتهی
- Çünkü o, öyle bir denizdir ki ne dibi var, ne kıyısı! Bütün denizler, ona karşı sele benzer.
- کان یکی دریاست بی غور و کران ** جمله دریاها چو سیلی پیش آن
- Hileler, tedbirler ejderha ise Tek Allah önünde hepsi de hiçtir!
- حیلهها و چارهها گر اژدهاست ** پیش الا الله آنها جمله لاست
- Sözün, buraya gelince yere baş koyup mahvoldu… Doğru yolu Allah daha iyi bilir! 970
- چون رسید اینجا بیانم سر نهاد ** محو شد والله اعلم بالرشاد
- Firavunda olan yok mu? Sende de var. Fakat senin ejderha kuyuya hapsedilmiş!
- آنچ در فرعون بود اندر تو هست ** لیک اژدرهات محبوس چهست
- Yazıklar olsun… Bunların hepsi de senin ahvalin. Fakat sen, onları Firavuna isnat etmek istersin.
- ای دریغ این جمله احوال توست ** تو بر آن فرعون بر خواهیش بست
- Senin hâlinden bahsettiler mi canın sıkılır, başkasından bahsettiler mi sana masal gelir.
- گر ز تو گویند وحشت زایدت ** ور ز دیگر آفسان بنمایدت
- Lâkin nefis seni ne de harap etmiş… Bu arkadaşın da seni hikâyelerle uzaklara atmakta!
- چه خرابت میکند نفس لعین ** دور میاندازدت سخت این قرین