English    Türkçe    فارسی   

6
2029-2038

  • Çerçöp değilsin sen, bu senden uzaktır. Sana inciler bile haset eder. Denizde, dalgalar arasında olman daha doğrudur.
  • خس نه‌ای دور از تو رشک گوهری  ** در میان موج و بحر اولیتری 
  • Deniz birdir. Eşi, ortağı yoktur. İncisi balığı da dalgasından başka bir şey değildir. 2030
  • بحر وحدانست جفت و زوج نیست  ** گوهر و ماهیش غیر موج نیست 
  • Ona eş, ortak olsun... Buna imkân yoktur. Böyle şey, o denizden, o denizin pak dalgasından uzaktır.
  • ای محال و ای محال اشراک او  ** دور از آن دریا و موج پاک او 
  • Denizde ikilik ve ıstırap yoktur. Fakat şaşıya ne söyleyeyim? Hiç, hiç!
  • نیست اندر بحر شرک و پیچ پیچ  ** لیک با احول چه گویم هیچ هیچ 
  • Ey şemen, şaşılara arkadaşız madem, müşrikçe konuşmak gerek.
  • چونک جفت احولانیم ای شمن  ** لازم آید مشرکانه دم زدن 
  • O birlik, vasıf ve hal bakımındandır. Fakat söz meydanına ancak ikilik gelebilir.
  • آن یکیی زان سوی وصفست و حال  ** جز دوی ناید به میدان مقال 
  • Ya şaşı gibi bu ikiliği iç, yahut ağzını yum, güzelce sus! 2035
  • یا چو احول این دوی را نوش کن  ** یا دهان بر دوز و خوش خاموش کن 
  • Yahut da nöbetle gâh sus, gâh söyle. Hâsılı şaşıca davul döv vesselâm.
  • یا به نوبت گه سکوت و گه کلام  ** احولانه طبل می‌زن والسلام 
  • Bir mahrem gördün mü can sırrını söyle. Gül gördün mü bülbüller gibi nâra at.
  • چون ببینی محرمی گو سر جان  ** گل ببینی نعره زن چون بلبلان 
  • Hileyle, geçici şeylerle dolu bir tulum görürsen dudağını kapat, kendini küp haline sok.
  • چون ببینی مشک پر مکر و مجاز  ** لب ببند و خویشتن را خنب ساز