English    Türkçe    فارسی   

6
845-854

  • Allah için hizmette bulun. Halkın kabul etmesiyle, ret etmesiyle ne işin var senin. 845
  • خدمتی می‌کن برای کردگار  ** با قبول و رد خلقانت چه کار 
  • Birisinin , gece yarısı bir evin kapısı önünde sahur davulu çalması, komşunun “ Daha gece yarısı, sahur vakti değil. Bir de bu evde kimse yok, kimin için davul çalıyorsun” demesi, davulcunun cevabı
  • داستان آن شخص کی بر در سرایی نیم‌شب سحوری می‌زد همسایه او را گفت کی آخر نیم‌شبست سحر نیست و دیگر آنک درین سرا کسی نیست بهر کی می‌زنی و جواب گفتن مطرب او را 
  • Birisi, büyük bir zatın evinin kapısında sahur davulu çalmakta idi.
  • آن یکی می‌زد سحوری بر دری  ** درگهی بود و رواق مهتری 
  • Gece yarısı aşk ile şevk ile davul çalıyordu. Ona kabiliyetli birisi dedi ki:
  • نیم‌شب می‌زد سحوری را به جد  ** گفت او را قایلی کای مستمد 
  • Evvelâ bu davulu, seher vakti çal, gece yarısı bu kepazelik olmaz.
  • اولا وقت سحر زن این سحور  ** نیم‌شب نبود گه این شر و شور 
  • Bir de ey hevesli adam, şunu da bil ki bu evde hiç kimse yok.
  • دیگر آنک فهم کن ای بوالهوس  ** که درین خانه درون خود هست کس 
  • Burada şeytandan, periden başka kimse yokken ne diye vaktini zayediyorsun? 850
  • کس درینجا نیست جز دیو و پری  ** روزگار خود چه یاوه می‌بری 
  • Tefi, davulu birisi duysun diye çalıyorsan duyacak kulak nerede? Bunu anlamak için akıl lâzım, fakat akıl hani?
  • بهر گوشی می‌زنی دف گوش کو  ** هوش باید تا بداند هوش کو 
  • Davulcu dedi ki: Sen sözünü bitirdin şimdi cevabımı dinle de şaşırıp kalma.
  • گفت گفتی بشنو از چاکر جواب  ** تا نمانی در تحیر و اضطراب 
  • Sence şimdi gece yarısı ama bence neşe sabahı yaklaştı.
  • گرچه هست این دم بر تو نیم‌شب  ** نزد من نزدیک شد صبح طرب 
  • Her sınıklık bence kutlu bir hale geldi. Bütün geceler, gözüme gündüz kesildi.
  • هر شکستی پیش من پیروز شد  ** جمله شبها پیش چشمم روز شد