English    Türkçe    فارسی   

2
1052-1061

  • کار عارف راست کاو نه احول است ** چشم او بر کشتهای اول است‏
  • İş arifindir. Çünkü arif, şaşı değildir. Gözü, ilk ekilen şeyleri görür.
  • آن چه گندم کاشتندش و آن چه جو ** چشم او آن جاست روز و شب گرو
  • Buğday mı ekildi, arpa mı? Gece, gündüz gözü ondadır. Gece, neye gebeyse onu doğurur.
  • آنچ آبست است شب جز آن نزاد ** حیله‏ها و مکرها باد است باد
  • Bunu menetmek için yapılan hileler, başvurulan tedbirler havadan ibaret!
  • کی کند دل خوش به حیلتهای گش ** آن که بیند حیله‏ی حق بر سرش‏ 1055
  • Allah’ın takdirini, kendi tedbirinden üstün gören kişi, nasıl olur da kendi tedbirleriyle gönlünü avutabilir?
  • او درون دام دامی می‏نهد ** جان تو نه این جهد نه آن جهد
  • Aklına, tedbirine güvense tuzak içinde olduğu halde tuzak kurar, fakat canına andolsun, ne bu kurtulur, ne o!
  • گر بروید ور بریزد صد گیاه ** عاقبت بر روید آن کشته‏ی اله‏
  • Yüzlerce çayır, çimen bitse de, dökülse de sonun da yine Allah’ın ektiği çıkar!
  • کشت نو کارید بر کشت نخست ** این دوم فانی است و آن اول درست‏
  • Ekilmiş ekinin üstüne ekin ekerler ama bu ikincisi fânidir, ilki doğrudur, ilki yerindedir.
  • تخم اول کامل و بگزیده است ** تخم ثانی فاسد و پوسیده است‏
  • İlk ekin kemal bulur, seçilip toplanır. İkinci tohumsa bozulur, çürüyüp gider.
  • افکن این تدبیر خود را پیش دوست ** گر چه تدبیرت هم از تدبیر اوست‏ 1060
  • Sevgilinin huzurunda tedbirini terk et; filvaki tedbiri de onun tedbirinden, onun kaderinden doğmadır ya!
  • کار آن دارد که حق افراشته ست ** آخر آن روید که اول کاشته ست‏
  • Hakk’ın yücelttiği iş, işe yarar. Nihayet biten, ilk ekilendir.