English    Türkçe    فارسی   

5
1919-1928

  • می‌رود هر روز در حجره‌ی برین  ** تا ببیند چارقی با پوستین 
  • Her gün o güzelim odaya çarığını postunu görmeye giderdi.
  • زانک هستی سخت مستی آورد  ** عقل از سر شرم از دل می‌برد  1920
  • Çünkü varlık, insanı adamakıllı sarhoş eder, aklını başından alır, utancını gönlünden.
  • صد هزاران قرن پیشین را همین  ** مستی هستی بزد ره زین کمین 
  • Önce gelenlerden nice yüz binlerce taifeyi varlık sarhoşluğu, bu geçitte yere yıktı.
  • شد عزرائیلی ازین مستی بلیس  ** که چرا آدم شود بر من رئیس 
  • İblis de neden Adem benden üstün olsun ki deyip Azazil kesildi.
  • خواجه‌ام من نیز و خواجه‌زاده‌ام  ** صد هنر را قابل و آماده‌ام 
  • Ben hem hocayım hem hoca oğlu. Yüz binlerce hünere kabiliyetim var, her şeyi yapabilirim.
  • در هنر من از کسی کم نیستم  ** تا به خدمت پیش دشمن بیستم 
  • Hüner ve marifette kimseden aşağı değilim ki hizmet etmek üzere düşmanın önünde ayak üstü durayım.
  • من ز آتش زاده‌ام او از وحل  ** پیش آتش مر وحل را چه محل  1925
  • Ben ateşten doğdum, o balçıktan. Ateşe karşı balçığın ne değeri vardır ki?
  • او کجا بود اندر آن دوری که من  ** صدر عالم بودم و فخر زمن 
  • Ben alemin en ulusu, zamanın övünülecek kişisiyken o vakit o neredeydi? dedi.
  • خلق الجان من مارج من نار و قوله تعالی فی حق ابلیس انه کان من الجن ففسق 
  • "Tanrı,cinleri ateşin dumansız alevinden yarattı" dendiği gibi yine ulu Tanrı İblis hakkında "Şüphe yok ki o, cin tayfasındandı, rabbinin buyruğundan çıktı" buyurmuştur.
  • شعله می‌زد آتش جان سفیه  ** که آتشی بود الولد سر ابیه 
  • Şeytanın can ateşi alevlenmede. O bir ateştir ki aslı gibi. “Çocuk babasının sırrıdır” denmiştir.
  • نه غلط گفتم که بد قهر خدا  ** علتی را پیش آوردن چرا 
  • Hayır yanlış söyledim. O ateş Tanrı kahrıdır. Bu hususta bir sebep göstermeye ne hacet?