English    Türkçe    فارسی   

5
2600-2609

  • پس بیامد زود روبه سوی خر  ** گفت خر از چون تو یاری الحذر  2600
  • Tilki, çabucak eşeğin yanına geldi. Eşek, senin gibi dosttan çekinmek gerek.
  • ناجوامردا چه کردم من ترا  ** که به پیش اژدها بردی مرا 
  • A adam olmayan dedi, ben sana ne yaptım da beni ejderhanın yanına götürdün?
  • موجب کین تو با جانم چه بود  ** غیر خبث جوهر تو ای عنود 
  • Bana kinlenmene sebep neydi? Yaradılışlıdaki kötülükten başka ne sebep vardı buna a inatçı?
  • هم‌چو کزدم کو گزد پای فتی  ** نارسیده از وی او را زحمتی 
  • Ona hiçbir eziyet vermediği, dokunmadığı halde gencin ayağını sokan akrep gibi hani.
  • یا چو دیوی کو عدوی جان ماست  ** نارسیده زحمتش از ما و کاست 
  • Yahut da bizden kendisine bir kötülük gelmediği halde can düşmanımız olan Şeytan gibi.
  • بلک طبعا خصم جان آدمیست  ** از هلاک آدمی در خرمیست  2605
  • Şeytan, tabiatı bakımından insana düşmandır. İnsanın helak oluşuna sevinir.
  • از پی هر آدمی او نسکلد  ** خو و طبع زشت خود او کی هلد 
  • O, her an adamın peşine düşer, bir türlü bırakmaz. Huyunu, çirkin tabiatını bırakır mı hiç.
  • زانک خبث ذات او بی‌موجبی  ** هست سوی ظلم و عدوان جاذبی 
  • Çünkü onun içindeki kötülük, sebep yokken onu zulme, düşmanlığa çeker.
  • هر زمان خواند ترا تا خرگهی  ** که در اندازد ترا اندر چهی 
  • Her an, seni bir kuyuya atmak için bir otağa çağırır.
  • که فلان جا حوض آبست و عیون  ** تا در اندازد به حوضت سرنگون 
  • Baş aşağı havuza yuvarlamak için filân yerde bir havuz var, dereler akıyor der durur.