English    Türkçe    فارسی   

5
3036-3045

  • تو به عکس آن کنی بر در روی  ** لاجرم از زخم سگ خسته شوی 
  • Sense bu sözün tam aksini tutar, otağın kapısına gidersin. Elbette köpek seni yaralar.
  • آن‌چنان رو که غلامان رفته‌اند  ** تا سگش گردد حلیم و مهرمند 
  • Kullar nasıl gitmişlerse öyle git ki köpeği, sana karşı kin ve merhametli olsun.
  • تو سگی با خود بری یا روبهی  ** سگ بشورد از بن هر خرگهی 
  • Sen tutar, kendinle beraber bir köpek, yahut tilki götürürsen elbette her çadırın altından bir köpek çıkar, başına üşüşürler.
  • غیر حق را گر نباشد اختیار  ** خشم چون می‌آیدت بر جرم‌دار 
  • Tanrı'dan başkasında ihtiyar yoksa suçluya ne kızıyorsun?
  • چون همی‌خایی تو دندان بر عدو  ** چون همی بینی گناه و جرم ازو  3040
  • Neden düşmana karşı diş biler durursun? Nasıl onun suçunu, kusurunu görürsün?
  • گر ز سقف خانه چوبی بشکند  ** بر تو افتد سخت مجروحت کند 
  • Evin damından bir odun kırılıp düşse de seni adamakıllı yaralasa,
  • هیچ خشمی آیدت بر چوب سقف  ** هیچ اندر کین او باشی تو وقف 
  • Hiç o tahta parçasına kızar mısın, hiç ona kinlenir misin?
  • که چرا بر من زد و دستم شکست  ** او عدو و خصم جان من بدست 
  • Neden bana vurdu da elimi kırdı? O benim can düşmanımmış der misin?
  • کودکان خرد را چون می‌زنی  ** چون بزرگان را منزه می‌کنی 
  • Neden küçük çocukları döversin de büyüklere dokunmazsın?
  • آنک دزدد مال تو گویی بگیر  ** دست و پایش را ببر سازش اسیر  3045
  • Malını çalan hırsızı gösterir, tut şunu, elini ayağını kır, onu esir et dersin.