English    Türkçe    فارسی   

5
3498-3507

  • تا بدین سالوس خود را جا کند  ** تا به چیزی خویشتن پیدا کند 
  • Bu yobazlık, bu riya ile kendisine bir mevki yapmak, bir şey bahane ederek kendini göstermek istiyor.
  • کو ندارد خود هنر الا همان  ** که تسلس می‌کند با این و آن 
  • Onun, şuna buna riya yapmaktan başka hiçbir hüneri yok.
  • او اگر دیوانه است و فتنه‌کاو  ** داروی دیوانه باشد کیر گاو  3500
  • Deliyse,fitne çıkarmak istiyorsa delinin ilâcı,öküz aletinden yapılma kamçıdır.
  • تا که شیطان از سرش بیرون رود  ** بی‌لت خربندگان خر چون رود 
  • Vurmalı kerataya da kafasındaki Şeytan çıksın. Eşekçiler, nodullamadıkça eşek gider mi hiç?
  • میر بیرون جست دبوسی بدست  ** نیم شب آمد به زاهد نیم‌مست 
  • Bey, eline bir topuz alıp sokağa çıktı. Gece yarısı yarı sarhoş bir halde geldi, zahidin evine girdi.
  • خواست کشتن مرد زاهد را ز خشم  ** مرد زاهد گشت پنهان زیر پشم 
  • Kızgınlıkla zahidi öldürmek niyetindeydi. Zahit, evde bulunan yünlerin altına girip gizlendi.
  • مرد زاهد می‌شنید از میر آن  ** زیر پشم آن رسن‌تابان نهان 
  • Zahit, beyin sözlerini yün bükenlerin yünleri altına gizlenmiş, işitiyordu.
  • گفت در رو گفتن زشتی مرد  ** آینه تاند که رو را سخت کرد  3505
  • Orada kendi kendine dedi ki: Adamın çirkinliğini, yüzüne karşı ancak ayna söyliyebilir, çünkü onun yüzü serttir.
  • روی باید آینه‌وار آهنین  ** تات گوید روی زشت خود ببین 
  • Ayna gibi demirden bir yüz gerek ki sana çirkin yüzüne bak desin.
  • حکایت مات کردن دلقک سید شاه ترمد را 
  • Delkak'ın, Seyyid Şah-ı Tirmiz'i mat etmesi
  • شاه با دلقک همی شطرنج باخت  ** مات کردش زود خشم شه بتاخت 
  • Padişah, Delkak'le satranç oynardı. Delkak, padişahı mat etti mi padişah, derhal kızardı.