English    Türkçe    فارسی   

6
1070-1079

  • صنع حق با جمله اجزای جهان  ** چون دم و حرفست از افسون‌گران  1070
  • Allah’nın sanatı, cihanın bütün cüzilerine karşı âdeta afsuncuların ağzından çıkan soluğun, harfin tesirini yapar.
  • جذب یزدان با اثرها و سبب  ** صد سخن گوید نهان بی‌حرف و لب 
  • Allah çekişi, tesir ve sebeplerle olur. Harfsiz, dudaksız yüzlerce söz söyler Allah.
  • نه که تاثیر از قدر معمول نیست  ** لیک تاثیرش ازو معقول نیست 
  • Tesir ediş de kaderden değil midir? Fakat tesiri, akılla anlaşılmaz.
  • چون مقلد بود عقل اندر اصول  ** دان مقلد در فروعش ای فضول 
  • Akıl, asıllarda mukallit olduğu için bil ki ferilerinde de mukallittir.
  • گر بپرسد عقل چون باشد مرام  ** گو چنانک تو ندانی والسلام 
  • Akıl peki, ben aslı bilmede de mukallidim, fer’i bilmede de fakat asıl maksat nedir, diye sorarsa de ki: Asıl maksat öyle bir şeydir ki sen onu bilemezsin vesselâm!
  • معاتبه‌ی مصطفی علیه‌السلام با صدیق رضی الله عنه کی ترا وصیت کردم کی به شرکت من بخر تو چرا بهر خود تنها خریدی و عذر او 
  • Mustafa aleyhisselâm’ın Allah razı olsun Sıddıyk’a “Ben sana beni de ortak et dememiş miydim ? Neye yalnız aldın? Diye darılması onun da özür getirmesi
  • گفت ای صدیق آخر گفتمت  ** که مرا انباز کن در مکرمت  1075
  • Peygamber dedi ki: Ey Sıddıyk, sana demedim mi ki bu ihsanda beni de ortak et.
  • گفت ما دو بندگان کوی تو  ** کردمش آزاد من بر روی تو 
  • Ebubekir, biz dedi, ikimiz de senin kullarınız. Ben, onu senin rızan için azat ettim.
  • تو مرا می‌دار بنده و یار غار  ** هیچ آزادی نخواهم زینهار 
  • Sen beni kul et,bana dostum de, de senden hiç azatlık istemem.
  • که مرا از بندگیت آزادیست  ** بی‌تو بر من محنت و بیدادیست 
  • Benim azatlığım sana kul olmamdır. Sensiz olursam mihnetlere, azaplara uğrarım.
  • ای جهان را زنده کرده ز اصطفا  ** خاص کرده عام را خاصه مرا 
  • Ey Allah seçilmişi, bu seçilişinle dünyayı dirilttin. Halkın geri kalanlarını ileri götürdün, hele beni yok mu?