English    Türkçe    فارسی   

6
1301-1310

  • که درونشان صد قیامت نقد هست  ** کمترین آنک شود همسایه مست 
  • Onların gönüllerinde yüzlerce hazır kıyamet vardır... En aşağısı şudur: Komşuları sarhoş olur.
  • پس جلیس الله گشت آن نیک‌بخت  ** کو به پهلوی سعیدی برد رخت 
  • Kutlu bir kişinin yanına göçen talihli, Allah ile düşüp kalkıyor demektir.
  • معجزه کان بر جمادی زد اثر  ** یا عصا با بحر یا شق‌القمر 
  • Cansız şeylere tesir eden mucize ya sopa ( nın ejderha olması) dır, ya deniz(in bölünmesi) dir, yahut da ayın ikiye ayrılışı.
  • گر ترا بر جان زند بی‌واسطه  ** متصل گردد به پنهان رابطه 
  • Fakat vasıtasız olarak cana tesir ederse gizlice bir ilgiyle ilgilenir.
  • بر جمادات آن اثرها عاریه‌ست  ** از پی روح خوش متواریه‌ست  1305
  • Mucize ve kerametlerin cansız şeylere tesiri eğretidir,geçip gider.Fakat ruha tesiri daimidir, birbiri ardınca ulanır durur.
  • تا از آن جامد اثر گیرد ضمیر  ** حبذا نان بی‌هیولای خمیر 
  • Bu suretle o cansız şeyden adamın gönlüne tesir eder. Ne hoştur hamur heyulası olmayan ekmek.
  • حبذا خوان مسیحی بی‌کمی  ** حبذا بی‌باغ میوه‌ی مریمی 
  • Ne hoştur Mesih’in hiç eksilmeyen sofrası, ne hoştur Meryem’in bağsız, bahçesiz yetişen meyvesi.
  • بر زند از جان کامل معجزات  ** بر ضمیر جان طالب چون حیات 
  • Kamil erin canından kopup gelen mucizeler, talibin canına, gönlüne hayat gibi tesir eder.
  • معجزه بحرست و ناقص مرغ خاک  ** مرغ آبی در وی آمن از هلاک 
  • Mucize denizdir, nakıs kişiyse karada yaşayan kuş. Suda yaşayan kuş, helâk olmadan emindir.
  • عجزبخش جان هر نامحرمی  ** لیک قدرت‌بخش جان هم‌دمی  1310
  • Her namahremin canını âciz eder, fakat hem dem olan kişinin canına kudret bağışlar.