English    Türkçe    فارسی   

6
1311-1320

  • چون نیابی این سعادت در ضمیر  ** پس ز ظاهر هر دم استدلال گیر 
  • İçinde bu kutluluğu bulamazsan her an zahirden istidlalde bulun.
  • که اثرها بر مشاعر ظاهرست  ** وین اثرها از مثر مخبرست 
  • Tesirler, insanın duygularında görünür durur. Bunlar, tesir edeni haber verirler.
  • هست پنهان معنی هر داروی  ** هم‌چو سحر و صنعت هر جادوی 
  • Her ilâcın manâsı hakikati, her hünerin sanatı, sihri gibi gizlidir.
  • چون نظر در فعل و آثارش کنی  ** گرچه پنهانست اظهارش کنی 
  • Fakat yaptığı işe ve eserlerine bakarsan hakikati gizli olmakla beraber onu meydana çıkarırsın.
  • قوتی کان اندرونش مضمرست  ** چون به فعل آید عیان و مظهرست  1315
  • İçinde gizli olan kuvvet, fiile gelince açığa çıkar, görünür.
  • چون به آثار این همه پیدا شدت  ** چون نشد پیدا ز تاثیر ایزدت 
  • Bunların hepsi, sana eserleriyle görünür de nasıl olur. Allah, eserleriyle görünmez?
  • نه سببها و اثرها مغز و پوست  ** چون بجویی جملگی آثار اوست 
  • Sebeplerle tesirler, iç ve kabuk değil mi? Araştırırsan hepsi de onun eserleri değil mi?
  • دوست گیری چیزها را از اثر  ** پس چرا ز آثاربخشی بی‌خبر 
  • Eserlerine bakıyor da bazı şeyleri seviyorsun, peki, neden eserleri bağışlayandan haberin yok?
  • از خیالی دوست گیری خلق را  ** چون نگیری شاه غرب و شرق را 
  • Bir hayale kapılıp halkı seviyorsun da doğu ve batının padişahını nasıl sevmiyorsun?
  • این سخن پایان ندارد ای قباد  ** حرص ما را اندرین پایان مباد  1320
  • Ey ulu kişi, bu sözün sonu gelmez. Bu husustaki hırsımız da dilerim bitmesin.
  • رجوع به قصه‌ی رنجور 
  • Hasta hikâyesi