English    Türkçe    فارسی   

6
1392-1401

  • از توم تهدید کردی هر زمان  ** بینمت در دست محمود ارسلان 
  • Beni daimi seninle korkutur, seni aslan Mahmud’un elinde göreyim derdi.
  • پس پدر مر مادرم را در جواب  ** جنگ کردی کین چه خشمست و عذاب 
  • Babam, anama sıkılır, bu ne kızgınlık, bu ne kötü dilek.
  • می‌نیابی هیچ نفرینی دگر  ** زین چنین نفرین مهلک سهلتر 
  • Bundan başka bir beddua bulamıyor musun da böyle kötü ve öldürücü bedduada bulunuyorsun.
  • سخت بی‌رحمی و بس سنگین‌دلی  ** که به صد شمشیر او را قاتلی  1395
  • Ne merhametsiz, ne taş yürekli anasın, onu âdeta yüzlerce kılıçla kesip öldürmedesin diye kızar, savaşırdı.
  • من ز گفت هر دو حیران گشتمی  ** در دل افتادی مرا بیم و غمی 
  • Ben ikisinin sözüne şaşardım, gönlüme bir korkudur, bir derttir düşerdi.
  • تا چه دوزخ‌خوست محمود ای عجب  ** که مثل گشتست در ویل و کرب 
  • Mahmud acaba ne cehennem adamki derdim, helâke, felâketlere örnek olmada.
  • من همی‌لرزیدمی از بیم تو  ** غافل از اکرام و از تعظیم تو 
  • Senin korkundan titrer dururdum, keremlerinden, ağırlamalarından tamamıyla gafildim.
  • مادرم کو تا ببیند این زمان  ** مر مرا بر تخت ای شاه جهان 
  • Neden anan şimdi gelsin de beni taht üstünde görsün ey cihan padişahı!
  • فقر آن محمود تست ای بی‌سعت  ** طبع ازو دایم همی ترساندت  1400
  • İşte yoksulluk da ey daralmış adam, o Mahmud’a benzer, tıpkısıdır. Tabiatın, seni yoksullukla korkutur durur.
  • گر بدانی رحم این محمود راد  ** خوش بگویی عاقبت محمود باد 
  • Fakat bu yüce ve adalet sahibi Mahmud’un merhametini bilsen sonu hayır olsun, Mahmut olsun dersin.