English    Türkçe    فارسی   

6
1790-1799

  • نگذری زین بعد سیصد ساله تو  ** تا که داری عشق آن گوساله تو  1790
  • O öküze âşık oldukça şu üç yüz yıllık uzaklıktan kurtulamazsın.
  • تا خیال عجل از جانشان نرفت  ** بد بریشان تیه چون گرداب زفت 
  • Onların da gönüllerinden öküzün hayali çıkmadıkça ıssı bir girdaba benzeyen o çölde kaldılar.
  • غیر این عجلی کزو یابیده‌ای  ** بی‌نهایت لطف و نعمت دیده‌ای 
  • Bu öküzü bir tarafa bırak, Allahdan sonsuz lûtuflara ermiş, nihayetsiz nimetler görmüşsün.
  • گاو طبعی زان نکوییهای زفت  ** از دلت در عشق این گوساله رفت 
  • Fakat öküz tabiatlısın, onun için o büyük büyük iyilikler, bu öküzün aşkı ile gönlünden gidiverdi.
  • باری اکنون تو ز هر جزوت بپرس  ** صد زبان دارند این اجزای خرس 
  • Bâri şimdi bedeninin bütün cüzilerinden sor. Şu dilsiz uzuvlarının yüzlerce dili vardır.
  • ذکر نعمتهای رزاق جهان  ** که نهان شد آن در اوراق زمان  1795
  • Âleme rızık veren Allah’nın nimetlerinin zikri, zaman yapraklarında gizlenmiştir.
  • روز و شب افسانه‌جویانی تو چست  ** جزو جزو تو فسانه‌گوی تست 
  • Sen gece gündüz hikâye arar durursun. Halbuki senin cüzilerinin cüzileri, sana hikâyeler söyler durur.
  • جزو جزوت تا برستست از عدم  ** چند شادی دیده‌اند و چند غم 
  • Onlar yokluktan var olalı nice neşeler gördüler, nice gamlar tattılar.
  • زانک بی‌لذت نروید هیچ جزو  ** بلک لاغر گردد از هی پیچ جزو 
  • Çünkü hiçbir cüzi lezzetsiz bitmez. Istıraplarla zayıflar, kuru kalır.
  • جزو ماند و آن خوشی از یاد رفت  ** بل نرفت آن خفیه شد از پنج و هفت 
  • Halbuki senin cüzün kaldı da o iyilik, o nimet, aklından gitti. Daha doğrusu gitmedi,beş duygunla yedi endamından gizlendi.