English    Türkçe    فارسی   

2
1409-1418

  • گرگ ظاهر گرد یوسف خود نگشت ** این حسد در فعل از گرگان گذشت‏
  • Zahiri kurt, Yusuf’un etrafında dönüp dolaşmadı. Fakat bu haset, işlediği işle kurtları da geçti!
  • رحم کرد این گرگ و ز عذر لبق ** آمده که إنا ذهبنا نستبق‏ 1410
  • Bu haset kurdu, Yusuf’u yaraladı da “ Biz onu elbiselerimizin başında bırakmış, gitmiştik, kurt kapmış” diye tatlı sözlerle özür serdetti.
  • صد هزاران گرگ را این مکر نیست ** عاقبت رسوا شود این گرگ بیست‏
  • Bu hile, yüz binlerce kurtta bile yok Hele dur, bak, bu kurt sonunda nasıl rüsvay olur!
  • ز انکه حشر حاسدان روز گزند ** بی‏گمان بر صورت گرگان کنند
  • Ondan dolayı herkesin yaptığı kötülüğün zararını göreceği gün hasetçiler, muhakkak kurt şeklinde haşredileceklerdir.
  • حشر پر حرص خس مردار خوار ** صورت خوکی بود روز شمار
  • Hırsla dolu aşağılık ve haram yiyici kişi, o sayı günü domuz şeklinde,
  • زانیان را گند اندام نهان ** خمر خواران را بود گند دهان‏
  • Zina edenler, avret yerleri kokarak, şarap içenler, ağızları kokarak dirilirler.
  • گند مخفی کان به دلها می‏رسید ** گشت اندر حشر محسوس و پدید 1415
  • Gönüllerin duyduğu o gizli koku, mahşerde açığa çıkar, duyulur.
  • بیشه‏ای آمد وجود آدمی ** بر حذر شو زین وجود ار ز آن دمی‏
  • İnsanın varlığı bir ormana benzer. O deme agâhsan çekin bu varlıktan çekin!
  • در وجود ما هزاران گرگ و خوک ** صالح و ناصالح و خوب و خشوک‏
  • Vücudumuzda binlerce kurt, binlerce domuz. Temiz, pis, güzel, çirkin binlerce sıfat var.
  • حکم آن خور است کان غالبتر است ** چون که زر بیش از مس آید آن زر است‏
  • Herhangi huy galipse hüküm, onundur. Maden de altın bakırdan fazlaysa o maden altın sayılır.