English    Türkçe    فارسی   

4
1901-1910

  • هم‌چنین تاج سلیمان میل کرد ** روز روشن را برو چون لیل کرد
  • Böylece Süleyman’ın tacı da eğrildi... Aydın günü ona gece etti âdeta!
  • گفت تا جا کژ مشو بر فرق من ** آفتابا کم مشو از شرق من
  • Süleyman dedi ki: Ey taç, neden başımda eğrilirsin... A güneş, doğumdan eksilme benim!
  • راست می‌کرد او به دست آن تاج را ** باز کژ می‌شد برو تاج ای فتی
  • O eliyle tacı düzelttikçe taç eğrilmekteydi yiğidim!
  • هشت بارش راست کرد و گشت کژ ** گفت تاجا چیست آخر کژ مغژ
  • Tam sekiz kere doğrulttu, sekiz kere eğrildi... Dedi ki: Ey taç, bu ne bu? Eğrilme artık!
  • گفت اگر صد ره کنی تو راست من ** کژ شوم چون کژ روی ای متمن 1905
  • Taç dedi ki: Beni yüz kere doğrultsan yine eğrilirim... Çünkü inanılır kişi, sen eğrilmedesin!
  • پس سلیمان اندرونه راست کرد ** دل بر آن شهوت که بودش کرد سرد
  • Süleyman, bunun üzerine kalbini doğrulttu... Gönlündeki şehvetten soğudu...
  • بعد از آن تاجش همان دم راست شد ** آنچنان که تاج را می‌خواست شد
  • Tacı da derhal doğruldu... Nasıl istiyorsa başında öyle durdu.
  • بعد از آنش کژ همی کرد او به قصد ** تاج او می‌گشت تارک‌جو به قصد
  • Süleyman, bundan sonra onu mahsustan eğriltmede, taç da inadına doğrulmadaydı.
  • هشت کرت کژ بکرد آن مهترش ** راست می‌شد تاج بر فرق سرش
  • O ulu Peygamber, tacını sekiz kere eğriltti; her defasında taç, başında doğruldu.
  • تاج ناطق گشت کای شه ناز کن ** چون فشاندی پر ز گل پرواز کن 1910
  • Taç, dile geldi de ey padişah, nazlan dedi... Kanadından mademki tozu, toprağı silktin; uç!