English    Türkçe    فارسی   

4
3804-3813

  • گفت بیرون زین حد ای خوش‌فر من ** گر زنم پری بسوزد پر من
  • Cebrail dedi ki: "A benim güzel nurlu arkadaşım, bir kanat çırpıp buradan ileriye geçsem kolum kanadım yanar!"
  • حیرت اندر حیرت آمد این قصص ** بیهشی خاصگان اندر اخص 3805
  • Bu hikayeler hayret içinde hayrettir... Allah hasları, daha has olanların ahvalini görünce kendilerinden geçerler.
  • بیهشیها جمله اینجا بازیست ** چند جان داری که جان پردازیست
  • Bütün kendinden geçişler, burada oyundan ibarettir... ne kadar canın var ki senin? Burası can verme makamıdır!
  • جبرئیلا گر شریفی و عزیز ** تو نه‌ای پروانه و نه شمع نیز
  • Ey Cebrail, ister yüce ol, ister büyük... sen ne pervanesin ne de mum!
  • شمع چون دعوت کند وقت فروز ** جان پروانه نپرهیزد ز سوز
  • Mum yanınca pervaneyi çağırdı mı pervanenin canı yanmadan çekinmez!
  • این حدیث منقلب را گور کن ** شیر را برعکس صید گور کن
  • Bu ters sözü göm de aksine olarak aslanı, yaban eşeğine av yap.
  • بند کن مشک سخن‌شاشیت را ** وا مکن انبان قلماشیت را 3810
  • İçinden sözler alıp âleme saçtığın tulumun ağzını kapa... saçma sapan sözler dağarcığını açma!
  • آنک بر نگذشت اجزاش از زمین ** پیش او معکوس و قلماشیست این
  • Gözleri yeryüzünden geçememiş, yükselmemiş olan kişiye bu sözler ters ve saçma gelir.
  • لا تخالفهم حبیبی دارهم ** یا غریبا نازلا فی دارهم
  • Onlara aykırı harekette bulunma; onlarla hoş geçinmeye bak ey garip olarak onların evlerine konmuş olan sevgili.
  • اعط ما شائوا وراموا وارضهم ** یا ظعینا ساکنا فی‌ارضهم
  • Diledikleri, istedikleri şeyi ver, onları razı et, ey onların yurtlarına konmuş, orayı yurt edinmiş olan dost!