Mesnevi, koşup gitmekte... Çeken gizli. Fakat görecek gözü olmayan gafilden gizli.
مثنوی را چون تو مبدا بودهای ** گر فزون گردد توش افزودهای5
Mesnevi’nin yazılmasına önce sen sebep olmuşsun... Artar, uzarsa arttıran, uzatan yine sensin.
چون چنین خواهی خدا خواهد چنین ** میدهد حق آرزوی متقین
Mademki sen böyle istiyorsun. Allah da böyle istiyor... Allah, takva sahiplerinin dileğini ihsan eder.
کان لله بودهای در ما مضی ** تا که کان الله پیش آمد جزا
Evvelce sen, varlığını Allah’a verdin... Karşılık olarak Allah da varlığını sana verdi.
مثنوی از تو هزاران شکر داشت ** در دعا و شکر کفها بر فراشت
Mesnevi, sana binlerce şükretmede... Ellerini kaldırıp dualar eylemede...
در لب و کفش خدا شکر تو دید ** فضل کرد و لطف فرمود و مزید
Allah, Mesnevi’nin diliyle, eliyle sana şükrettiğini gördü de ihsanlarda bulundu, lütuflar etti, keremini çoğalttı.
زانک شاکر را زیادت وعده است ** آنچنانک قرب مزد سجده است10
Çünkü Allah, şükredenin nimetini çoğaltmayı vadetmiştir. Nitekim secdenin karşılığı, Allah’a yakın olmaktır.
گفت واسجد واقترب یزدان ما ** قرب جان شد سجده ابدان ما
Allah’ımız “Secde et de yaklaş” dedi... Bedenlerimizin secde etmesi, canlarımızın Allah’a yaklaşmasına sebeptir.
گر زیادت میشود زین رو بود ** نه از برای بوش و های و هو بود
Mesnevi, ziyadeleşiyorsa, uzuyorsa bu yüzden ziyadeleşiyor, bu yüzden uzuyor... Fazla ve büyük görünmek için değil!
با تو ما چون رز به تابستان خوشیم ** حکم داری هین بکش تا میکشیم
Üzüm çubuğu, yazdan nasıl hoşlanırsa, onunla nasıl bağdaşmışsa biz de seninle öyle bağdaşmışız, senden öyle hoşlanmaktayız... İstiyorsan emret, çek de çekip götürelim!