English    Türkçe    فارسی   

5
2527-2536

  • اشتران مصر را رو سوی ما  ** بشنوید ای طوطیان بانگ درا 
  • Mısır'dan gelen develerin yüzü bizim tarafa yönelmiş, ey dudu kuşları, şenlik seslerini duyun!
  • شهر ما فردا پر از شکر شود  ** شکر ارزانست ارزان‌تر شود 
  • Şehrimiz, yarın şekerle dolacak. Şeker zaten ucuz ama daha da ucuzlayacak.
  • در شکر غلطید ای حلواییان  ** هم‌چو طوطی کوری صفراییان 
  • Ey tatlı sevenler, şekerlere bulanın, sofrası olanların körlüklerine rağmen dudu gibi şekerlere bakın.
  • نیشکر کوبید کار اینست و بس  ** جان بر افشانید یار اینست و بس  2530
  • Şeker kamışını dövün, iş ancak bundan ibaret Canlar feda edin, işte sevgili!
  • یک ترش در شهر ما اکنون نماند ** چونکه شیرین خسروان را بر نشاند
  • نقل بر نقلست و می بر می هلا  ** بر مناره رو بزن بانگ صلا 
  • Ya hey! Şarap üstüne şarap, meze üstüne meze. Artık minareye çık da sala ver!
  • سرکه‌ی نه ساله شیرین می‌شود  ** سنگ و مرمر لعل و زرین می‌شود 
  • Dokuz yıllık sirke tatlılaşıyor. Taş ve mermer, lâ'al ve altın haline geliyor.
  • آفتاب اندر فلک دستک‌زنان  ** ذره‌ها چون عاشقان بازی‌کنان 
  • Güneş, gökyüzünde elceğizlerini çırpmada. Zerreler, âşıklar gibi birbirleriyle oynaşmada.
  • چشمها مخمور شد از سبزه‌زار  ** گل شکوفه می‌کند بر شاخسار  2535
  • Kaynaklar, yeşilliklerden, çayırlık, çimenliklerden mahmurlaştı. Gül, dallar üstünde çiçekler açıyor.
  • چشم دولت سحر مطلق می‌کند  ** روح شد منصور انا الحق می‌زند 
  • Devlet gözü, tam bir büyü yapmada; ruh Mansur oldu, Enel Hak diye bağırmada.