English    Türkçe    فارسی   

6
2327-2336

  • چون کفم زین حل و عقد او تهیست  ** ای عجب این معجبی من ز کیست 
  • Bu işleri bağlayıp çözmek elimde değil, değil de yine de bu ululanmam, bu kendimi beğenmem nedir?
  • دیده را نادیده خود انگاشتم  ** باز زنبیل دعا برداشتم 
  • Gördüğümü görmemiş sandım da yine dua zembilini kaldırdım.
  • چون الف چیزی ندارم ای کریم  ** جز دلی دلتنگ‌تر از چشم میم 
  • Ey kerem sahibi, elif gibi hiçbir şeyim yok... Mimin gözünden daha dar bir gönlüm var ancak.
  • این الف وین میم ام بود ماست  ** میم ام تنگست الف زو نر گداست  2330
  • Bu elif, bu mim, varlığımızın anasıdır. Anamız olan mimin eli dardır, elifse ondan daha yoksul!
  • آن الف چیزی ندارد غافلیست  ** میم دلتنگ آن زمان عاقلیست 
  • Elifin bir şeyi yok demek gaflettir, mim gibi gönlü daralmış bir hale gelmek akıl alâmetidir.
  • در زمان بیهشی خود هیچ من  ** در زمان هوش اندر پیچ من 
  • Kendimden geçtiğim zaman hiçim. Fakat aklım başıma geldi mi ıstıraplara düşer, kıvranır dururum.
  • هیچ دیگر بر چنین هیچی منه  ** نام دولت بر چنین پیچی منه 
  • Artık böyle bir hiçe bir şey yükleme. Böyle kıvrandıran şeye devlet adını takma.
  • خود ندارم هیچ به سازد مرا  ** که ز وهم دارم است این صد عنا 
  • Zaten beni iyileştirecek bir şeyim yok. Bu yüzlerce derde de vehimden uğradım.
  • در ندارم هم تو داراییم کن  ** رنج دیدم راحت‌افزاییم کن  2335
  • Hiçbir şeyim yok, o haldeyim işte. Bana lûtfet. Zahmetler çektim, rahatlaştır beni, rahatımı arttır benim.
  • هم در آب دیده عریان بیستم  ** بر در تو چونک دیده نیستم 
  • Göz yaşlarıma gark oldum, üryan bir halde durmadayım. Senin kapını görecek göz yok bende.