English    Türkçe    فارسی   

6
3539-3548

  • خود اجل مهلت ندادم تا که من  ** خفیه بسپارم بدو در عدن 
  • Fakat ecel mühlet vermedi ki ona Aden incilerini gizlice vereyim.
  • لعل و یاقوتست بهر وام او  ** در خنوری و نبشته نام او  3540
  • O lâal ve yakutları, bir şeye sardım. Onlar, o garibin borcu için sakladığım şeylerdir, üstünde de onun adı yazılıdır.
  • در فلان طاقیش مدفون کرده‌ام  ** من غم آن یار پیشین خورده‌ام 
  • Filân kemerin altına gömdüm. O dostun gamını, önceden yedim ben.
  • قیمت آن را نداند جز ملوک  ** فاجتهد بالبیع ان لا یخدعوک 
  • Onların değerini Padişahlardan başka kimsecikler bilmez.Satarken dikkat et, aldatmasınlar seni.
  • در بیوع آن کن تو از خوف غرار  ** که رسول آموخت سه روز اختیار 
  • Aldanmadan korkuyorsan bir şeyi alırken Peygamberin öğrettiği gibi üç günlüğüne muhayyer olarak al.
  • از کساد آن مترس و در میفت  ** که رواج آن نخواهد هیچ خفت 
  • Onların kesada düşeceğinden, değerlerinin düşkün olacağından korkma. Onun revacı hiç geçmez.
  • وارثانم را سلام من بگو  ** وین وصیت را بگو هم مو به مو  3545
  • Mirasçılarıma da selâm söyle benden. Bu vasiyeti de kıldan kıla onlara anlat.
  • تا ز بسیاری آن زر نشکهند  ** بی‌گرانی پیش آن مهمان نهند 
  • O altınların çokluğuna kapılmasınlar.Hepsini o konuğun önüne yığsınlar.
  • ور بگوید او نخواهم این فره  ** گو بگیر و هر که را خواهی بده 
  • Bu kadarını istemem derse al, dilediğine ver desinler.
  • زانچ دادم باز نستانم نقیر  ** سوی پستان باز ناید هیچ شیر 
  • Ben verdiğimden bir habbe bile geri almam. Memeden çıkan süt, bir daha gerisin geriye memeye girmez.