English    Türkçe    فارسی   

6
4036-4045

  • ور بدی دردیش زان نام بلند  ** درد او در حال گشتی سودمند 
  • Derdi oldu mu onun yüce adıyla derhal derdi yatışırdı.
  • وقت سرما بودی او را پوستین  ** این کند در عشق نام دوست این 
  • Hatta kış vakti sevgilisinin adı ona kürk kesilirdi. Sevda aleminde sevgilisinin adı bu işi işler işte.
  • عام می‌خوانند هر دم نام پاک  ** این عمل نکند چو نبود عشقناک 
  • Aşağılık kişiler de her an o temiz adı anar ama bu tesir görülmez; çünkü onlarda aşk yoktur.
  • آنچ عیسی کرده بود از نام هو  ** می‌شدی پیدا ورا از نام او 
  • İsa, onun adıyla mucizeler yaptı. Ne mucize gördüyse onun adıyla gösterdi.
  • چونک با حق متصل گردید جان  ** ذکر آن اینست و ذکر اینست آن  4040
  • Bir can, Hakk’a ulaştı mı onun zikri, bunun zikridir; bunun zikri onun zikri.
  • خالی از خود بود و پر از عشق دوست  ** پس ز کوزه آن تلابد که دروست 
  • Böyle can kendinden boşalır, sevgilisinin aşkıyla dolar. Testide ne varsa dışına o sızar.
  • خنده بوی زعفران وصل داد  ** گریه بوهای پیاز آن بعاد 
  • Gülme, vuslat safranının kokusunu verir, ağlama, uzaklık soğanının kokusunu.
  • هر یکی را هست در دل صد مراد  ** این نباشد مذهب عشق و وداد 
  • Halbuki bunların her birinin gönlünde yüzlerce murat var. Bu, aşk ve sevgi mezhebi değildir.
  • یار آمد عشق را روز آفتاب  ** آفتاب آن روی را هم‌چون نقاب 
  • Gündüze nasıl güneş lazımsa aşka da sevgili lazım. Güneş o yüze nikap gibidir.
  • آنک نشناسد نقاب از روی یار  ** عابد الشمس است دست از وی بدار  4045
  • Nikapla sevgilinin yüzünü fark edemeyen, güneşe tapar. Ondan el çek.