English    Türkçe    فارسی   

6
734-743

  • عکس خود در صورت من دیده‌ای  ** در قتال خویش بر جوشیده‌ای 
  • Benim suretimde kendi aksini görmüş kendinle boğazlaşmak için coşmuş, köpürmüşsün.
  • هم‌چو آن شیری که در چه شد فرو  ** عکس خود را خصم خود پنداشت او  735
  • Hani o aslan da kuyuda kendi aksini görmüştü de düşmanı sanıp saldırmıştı ya, onun gibi işte.
  • نفی ضد هست باشد بی‌شکی  ** تا ز ضد ضد را بدانی اندکی 
  • Yok demek, şüphe yok ki var olanın varlığın zıddıdır. Yok, diyorum, bilmem diyorum, sen de bu zıtla, zıddı olan varı ve varlığı birazcık anla artık.
  • این زمان جز نفی ضد اعلام نیست  ** اندرین نشات دمی بی‌دام نیست 
  • Bu zamanda zıddı nefyetmeden başka anlatış çaresi yok.Bu âlemde bir an bile yok ki tuzak olmasın.
  • بی‌حجابت باید آن ای ذو لباب  ** مرگ را بگزین و بر دران حجاب 
  • Ey akıllı fikirli er, sevgiliyi perdesiz görmek istiyorsan ölümü seç, o perdeyi yırt.
  • نه چنان مرگی که در گوری روی  ** مرگ تبدیلی که در نوری روی 
  • Fakat, ölür mezara gidersin hani o ölümü değil. Seni değiştiren nura götüren ölümü seç.
  • مرد بالغ گشت آن بچگی بمرد  ** رومیی شد صبغت زنگی سترد  740
  • Erkek, erkeklik çağına girdi, kendini bildi mi çocukluk, ölür gider; Rum diyarına mensup olur. Zencilik kalmaz.
  • خاک زر شد هیات خاکی نماند  ** غم فرج شد خار غمناکی نماند 
  • Toprak, altın oldu mu topraklığı kalmaz. Gam ferahlık haline geldi mi insana keder verme dikeni yok olur gider.
  • مصطفی زین گفت کای اسرارجو  ** مرده را خواهی که بینی زنده تو 
  • Mustafa, bunun için ey sırları arayan, diri olan bir ölü görmek istersen dedi...
  • می‌رود چون زندگان بر خاکدان  ** مرده و جانش شده بر آسمان 
  • Diriler gibi şu toprak üstünde ölü olarak yürüyen, canı göklere yücelmiş,