English    Türkçe    فارسی   

4
1611-1620

  • Artık dünya, beni hileleriyle aldattı... Yoksa aklım, onun tuzağından kaçardı elbet deme!
  • پس مگو دنیا به تزویرم فریفت ** ورنه عقل من ز دامش می‌گریخت
  • Altın gerdanlığı, hamaili bir gör de bak... Hakikatte nasıl bir tomruktur, bir zincirdir o!
  • طوق زرین و حمایل بین هله ** غل و زنجیری شدست و سلسله
  • Böylece bütün âlem cüzlerini say dök... Hepsini önünden ve sonundan bir gör!
  • همچنین هر جزو عالم می‌شمر ** اول و آخر در آرش در نظر
  • Kim daha ziyade sonu görürse o, daha kutludur... Fakat kim ahırı görürse o daha fazla kovulmuş, sürülmüştür!
  • هر که آخربین‌تر او مسعودتر ** هر که آخربین‌تر او مطرودتر
  • Her şeyin yüzünü güzel ve parlak ay gibi gör... Fakat evvelini gördükten sonra sonunu da seyret! 1615
  • روی هر یک چون مه فاخر ببین ** چونک اول دیده شد آخر ببین
  • Seyret de kör iblise dönme... o, noksan olduğundan noksan görür, bir yanı görür de bir yanı görmez!
  • تا نباشی هم‌چو ابلیس اعوری ** نیم بیند نیم نی چون ابتری
  • Âdem’in toprağını gördü de dinini görmedi... Bu âlemi gören maneviyatını görmedi.
  • دید طین آدم و دینش ندید ** این جهان دید آن جهان‌بینش ندید
  • Ey, yiğit er, erkeklerin kadınlara üstünlüğü kuvvet, kazanç ve mal mülk bakımından değildir.
  • فضل مردان بر زنان ای بو شجاع ** نیست بهر قوت و کسب و ضیاع
  • Öyle olsaydı aslan ve fil, daha kuvvetli olduğu için insandan yüce, daha üstün olurdu a kör!
  • ورنه شیر و پیل را بر آدمی ** فضل بودی بهر قوت ای عمی
  • Ey yalnız bu anı gören, erkeklerin kadınlardan üstün olması erkeğin kadına nazaran daha ziyade sonu görür olmasındandır! 1620
  • فضل مردان بر زن ای حالی‌پرست ** زان بود که مرد پایان بین‌ترست