English    Türkçe    فارسی   

3
44-53

  • چون مزاج آدمی گل‌خوار شد ** زرد و بدرنگ و سقیم و خوار شد
  • İnsanın mizacı toprak yemeye alışırsa rengi sararır, kötüleşir. İnsan hastalanır, düşkün bir hale gelir.
  • چون مزاج زشت او تبدیل یافت ** رفت زشتی از رخش چون شمع تافت 45
  • Fakat kötü mizacı değişirse kötülüğü gider, yüzü çırağ gibi parlar.
  • دایه‌ای کو طفل شیرآموز را ** تا بنعمت خوش کند پدفوز را
  • Dadı, süt emer çocuğunu türlü, türlü nimetlerden gıdalandırır.
  • گر ببندد راه آن پستان برو ** برگشاید راه صد بستان برو
  • Ama çoğunu memeden kesti mi ona yüzlerce bahçelerin, bostanların yolunu açar.
  • زانک پستان شد حجاب آن ضعیف ** از هزاران نعمت و خوان و رغیف
  • Çünkü meme, o zayıf çocuk için binlerce nimetlerin, binlerce yemeklerin, binlerce ekmeklerin hicabıdır.
  • پس حیات ماست موقوف فطام ** اندک اندک جهد کن تم الکلام
  • Hulâsa yaşamamız, sütten kesilmemize bağlıdır. Sen de yavaş, yavaş kendini gıdadan kesmeye çalış vesselâm.
  • ون جنین بد آدمی بد خون غذا ** از نجس پاکی برد مومن کذا  50
  • İnsan, ana karnındayken kan emer, varlığı kanladır, bedenin nesçi kanla vücut bulur.
  • از فطام خون غذااش شیر شد ** وز فطام شیر لقمه‌گیر شد
  • Kandan kesilince gıdası süt olur, sütten kesilince lokma yemeğe başlar.
  • وز فطام لقمه لقمانی شود ** طالب اشکار پنهانی شود
  • Lokmadan kesildi mi Lokman kesilir, gizli matlûba talip olur.
  • گر جنین را کس بگفتی در رحم ** هست بیرون عالمی بس منتظم
  • Ana karnındaki çocuğa birisi dese ki: Dışarda pek düzgün, pek güzel bir âlem var…