English    Türkçe    فارسی   

6
679-688

  • در شعاع بی‌نظیرم لا شوید  ** ورنه پیش نور نم رسوا شوید 
  • Benim eşi olmayan parlaklığıma karşı yok olun. Yoksa nuruma karşı rüsvay olursunuz.
  • از کرم من هر شبی غایب شوم  ** کی روم الا نمایم که روم  680
  • Ben her gece keremimden kaybolurum, gider gibi görünürüm, yoksa nereye gideceğim?
  • تا شما بی من شبی خفاش‌وار  ** پر زنان پرید گرد این مطار 
  • Gider gibi görünürüm de, siz de bir gececik olsun bensiz şu âlemde yarasalar gibi kanat çırpın!
  • هم‌چو طاووسان پری عرضه کنید  ** باز مست و سرکش و معجب شوید 
  • Tavus kuşları gibi kanatlarınızı gösterin, sarhoş olun, baş çekin, ululanın.
  • ننگرید آن پای خود را زشت‌ساز  ** هم‌چو چارق کو بود شمع ایاز 
  • Fakat çarık nasıl Eyaz’ın mumu ise siz de arada bir o çirkin ayaklarınıza bakın.
  • رو نمایم صبح بهر گوشمال  ** تا نگردید از منی ز اهل شمال 
  • Benlikle sol taraf ehlinden olmayasınız diye kulağınızı çekmek için sabahleyin yüz gösteririm der.
  • ترک آن کن که درازست آن سخن  ** نهی کردست از درازی امر کن  685
  • Bunu bırak da bu söz uzundur. Kün emri sözü uzatmayı nehyetmiştir.
  • امتحان کردن مصطفی علیه‌السلام عایشه را رضی الله عنها کی چه پنهان می‌شوی پنهان مشو که اعمی ترا نمی‌بیند تا پدید آید کی عایشه رضی الله عنها از ضمیر مصطفی علیه السلام واقف هست یا خود مقلد گفت ظاهرست 
  • Mustafa aleyhisselâm’ın ,gönlümdekini biliyor mu,yoksa söylenen bir sözü mü taklit ediyor diye anlamak için,Allah razı olsun, Ayşeyi sınaması ve “Neden gizleniyorsun?Gizlenme. Kör,seni görmüyor ki” demesi.
  • گفت پیغامبر برای امتحان  ** او نمی‌بیند ترا کم شو نهان 
  • Peygamber, sınamak için “O kadar gizlenme, o seni görmüyor ki” dedi.
  • کرد اشارت عایشه با دستها  ** او نبیند من همی‌بینم ورا 
  • Ayşe elleriyle işaret ederek “O görmüyor ama ben onu görüyorum ya” demek istedi.
  • غیرت عقل است بر خوبی روح  ** پر ز تشبیهات و تمثیل این نصوح 
  • Bu öğüt vericinin sözlerinin benzetmelerle, örneklerle dolu olması, aklın, ruhun güzelliğine karşı kıskançlığından onu göstermek istemeyişinden ileri gelir.