English    Türkçe    فارسی   

2
1648-1657

  • یا به دریوزه‏ی مقوقس از رسول ** سنگ‏لاخی مزرعی شد با اصول‏
  • Yahut Mukavkıs’ın Peygamberden dilemesi üzerine taşlık yer, gayret güzel bir tarla haline geldi.
  • همچنین بر عکس آن انکار مرد ** مس کند زر را و صلحی را نبرد
  • Bunlar gibi o kötü adamın inkârı da aksine olarak altını bakır haline getirir, sulhu savaş yapar.
  • کهربای مسخ آمد این دغا ** خاک قابل را کند سنگ و حصا 1650
  • Bu kötü kişi, çarpma kehribarıdır. Kabiliyetli toprağı bile taş topaç yapar.
  • هر دلی را سجده هم دستور نیست ** مزد رحمت قسم هر مزدور نیست‏
  • Her gönle secde için izin yok, her ücretlinin ücreti rahmet değil.
  • هین بپشت آن مکن جرم و گناه ** که کنم توبه در آیم در پناه‏
  • Kendine gel de “ Tövbe eder, Allah’a sığınırım” diye cürümde bulunma, günah etme.
  • می‏بباید تاب و آبی توبه را ** شرط شد برق و سحابی توبه را
  • Tövbeye de bir parlaklık gerek. Tövbeye de bir şimşek bir bulut şart.
  • آتش و آبی بباید میوه را ** واجب آید ابر و برق این شیوه را
  • Meyvenin olması için hararet ve su lâzımdır. Bunun için de bulut ve şimşek icap eder.
  • تا نباشد برق دل و ابر دو چشم ** کی نشیند آتش تهدید و خشم‏ 1655
  • Gönül şimşeğiyle iki göz bulutu olmadıkça tehdit ve hışım ateşi nasıl yatışır?
  • کی بروید سبزه‏ی ذوق وصال ** کی بجوشد چشمه‏ها ز آب زلال‏
  • Vuslat zevkinin yeşilliği nasıl yetişir, kaynaklardan arı, duru su nasıl coşar?
  • کی گلستان راز گوید با چمن ** کی بنفشه عهد بندد با سمن‏
  • Gül bahçesi; yeşilliğe nasıl sır söyler, menekşe nasıl olur da yaseminle ahdedebilir?