- Âlemde eşek sıpasına kim yük yükler? Ebumerre’ye kim Farsça okutabilir? 675
- بار کی نهد در جهان خرکره را ** درس کی دهد پارسی بومره را
- At topallamaya başladı mı, üstündeki yükü alırlar. Çünkü Allah “ Köre teklif yok” dedi.
- بار بر گیرند چون آمد عرج ** گفت حق لیس علی الاعمی حرج
- Ben de kendime karşı kör, fakat Allah’ı görür oldum. Şu halde azdan da affedilmişim, çoktan da!
- سوی خود اعمی شدم از حق بصیر ** پس معافم از قلیل و از کثیر
- Hâlbuki sen, dervişlikten dem vuruyorsun, kendinde olmadığını söylüyorsun, ebedî sarhoşlar gibi hayhuylarda bulunuyor, naralar atıyorsun.
- لاف درویشی زنی و بیخودی ** های هوی مستیان ایزدی
- Yeri gökten fark etmiyorum diyorsun ama Allah gayreti seni bir sınadı ki!
- که زمین را من ندانم ز آسمان ** امتحانت کرد غیرت امتحان
- Eşek sıpasının yellenmesi seni böyle rüsvay etti, senin, ben yokum diye kendini nefyedişini reddederek, varlığını ispat etti. 680
- باد خرکرهی چنین رسوات کرد ** هستی نفی ترا اثبات کرد
- Allah, sersem adamı böyle rüsvay eder, kaçan avı böyle yakalar işte!”
- این چنین رسوا کند حق شید را ** این چنین گیرد رمیدهصید را
- Hey babam hey… Ben, padişah kapısına çavuş oldum diyene yüz binlerce sınama var.
- صد هزاران امتحانست ای پسر ** هر که گوید من شدم سرهنگ در
- Halk, onu bu sınamayla tanımasa bile ileri gelenler, onun dâvasına delil ister, yolundan nişan sorarlar.
- گر نداند عامه او را ز امتحان ** پختگان راه جویندش نشان
- Aşağılık bir adam, terzilik dâvasına kalkışsa padişah, onun önüne bir atlas kumaş atar.
- چون کند دعوی خیاطی خسی ** افکند در پیش او شه اطلسی