English    Türkçe    فارسی   

3
4485-4494

  • کار او از جادوی گر گشت زفت ** جادوی کردیم ما هم چون نرفت 4485
  • İşi, sihirle yüceldi, büyüdüyse bir de sihir yaptık, neden tutmadı, neden tesir etmedi?
  • تفسیر این آیت کی ان تستفتحوا فقد جائکم الفتح ایه‌ای طاعنان می‌گفتید کی از ما و محمد علیه السلام آنک حق است فتح و نصرتش ده و این بدان می‌گفتید تا گمان آید کی شما طالب حق‌اید بی غرض اکنون محمد را نصرت دادیم تا صاحب حق را ببینید
  • “Fetih istiyorsanız işte size Fetif ayetinin tefsiri… Ey kınayanlar, diyordunuz ki “Benimle Muhammed aleyhisselâm’dan hangimiz doğrucuysak Yarabbi, sen onu kazandır, ona yardım et!” Bu sözü, dinleyenler sizi doğruluk istiyorsunuz, bir gareziniz yok sansınlar diye söylemekteydiniz. Hak kimdedir, görün diye işte biz de şimdi Muhammed’e yardım ettik
  • از بتان و از خدا در خواستیم ** که بکن ما را اگر ناراستیم
  • Eğer dâvamız doğru değilse bizim kökümüzü sök diye putlara da dua ettik, Allah’a da.
  • آنک حق و راستست از ما و او ** نصرتش ده نصرت او را بجو
  • Hak kimdeyse, kim doğrucuysa ona yardım et, onun yardımında bulun, biz doğruysak bize, o doğruysa ona muin ol dedik.
  • این دعا بسیار کردیم و صلات ** پیش لات و پیش عزی و منات
  • Bu duada çok bulunduk, Lât, Uzzâ ve Menât’a nice secdeler ettik;
  • که اگر حقست او پیداش کن ** ور نباشد حق زبون ماش کن
  • Dedik ki: Eğer Muhammed haksa meydana çıkart, değilse onu bize zebun et.
  • چونک وا دیدیم او منصور بود ** ما همه ظلمت بدیم او نور بود 4490
  • Şimdi onun Allah yardımına mazhar olduğunu gördük işte… Biz, umumiyetle zulmetmişiz, o nur!
  • این جواب ماست کانچ خواستید ** گشت پیدا که شما ناراستید
  • Bu, bize cevap: Dilediğiniz işte meydana çıktı, hanginizin doğru olduğu açığa vuruldu.”
  • باز این اندیشه را از فکر خویش ** کور می‌کردند و دفع از ذکر خویش
  • Sonra yine fikirlerindeki bu düşünceyi körletiyorlar, bu sözleri bırakarak diyorlardı ki:
  • کین تفکرمان هم از ادبار رست ** که صواب او شود در دل درست
  • “Bu düşüncemiz de işimizin tersine gitmesinden meydana geldi; gönlümüzde onun doğru olduğuna dair bir düşüncedir peydahlandı.
  • خود چه شد گر غالب آمد چند بار ** هر کسی را غالب آرد روزگار
  • Birkaç kere galip geldiyse ne oldu ki… Bundan ne çıkar? Zaman da herkese galebe çalıyor!